Motosikletle Karadeniz gezisi 6. gün

        







Bugün tekrar yurda dönüyoruz. Sarp sınır kapısında bizi bekleyen motorlarımıza atladığımız gibi Hopa’ya gidiyoruz. Orada Eskişehir’den kargoyla gelen yedek parça bizi bekliyor. Fatih ustanın motorundaki arızaya çözüm olacağına inandığımız parçanın montajı yaklaşık 1 saat sürüyor. Buradan , bize tamirhanesinin kapılarını açan Hopalı Kader ustaya da bir kez daha  teşekkür edelim.









Tamirat bittikten ve depolarımız tekrar dolduktan sonra yollara geri dönüyoruz. Hopa- Artvin yolu asfalt kalitesiyle ve sunduğu manzara ile rüya gibi. 70 kilometrelik yolu bir çırpıda alıyoruz.  Artvin girişindeki bir karpuz tezgahının önünde durup günün hedefi olan Şavşat-Karagöl’e nereden gideceğimizi soruyoruz. 








Tezgah sahibi amca Eskişehirli olduğumuzu öğrenince , bizim itirazlarımıza da kızarak , hemen bizi motorlardan indiriyor ve oracıkta bir karpuz keserek ikram ediyor. Eskişehir’i çok sevdiğini ve asker arkadaşlarından birinin Eskişehirli olduğundan bahsediyor. Belki de yediğimiz en lezzetli karpuz buydu. Şavşat yolunu da öğrendikten sonra yola devam etmek için izin istiyoruz.
Dünya üzerinde cennete benzetilmesi gereken bir yer varsa kesinlikle burası Şavşat dolayları ve Karagöldür. Yeni dinmiş bir yağmurun üzerine geçtiğimiz dağ yollarında envai çeşit mis kokunun içinde ilerliyoruz. Oksijenin arttığını çok rahatlıkla hissedebilirsiniz. Ladin ve karaçam ormanlarının sıklığı ve azameti karşısında küçük dilimizi yutuyoruz. Böyle bir güzellik kolay kolay görülmez herhalde.



Biz bu düşüncelerle ilerlerken ve daha güzeli olamaz artık derken de karşımıza Karagöl çıkıyor. Sırtlarındaki ormanlara hafif sis çökmüş görüntüsüyle karşılıyor bizi. Suyu aynaya benziyor , arkasındaki ormanın görüntüsü birebir üzerine düşmüş , suyun üzerinde ikinci bir orman yüzüyor adeta , içinde ise binlerce ferdi olan bir sazan sürüsü.





Büyülenmiş gibi fotoğraflarını çekiyoruz manzaranın. Gölün etrafında bir yürüyüş yapmaya niyetleniyoruz. Biraz ilerleyince karşımıza iki küçük bina çıkıyor ve birkaç kişi. Sorduğumuzda , mekanın pansiyon ve restoran olduğunu öğreniyoruz. Bu akşam konaklayacağımız yer belli oldu.





Hemen yerleşiyoruz odamıza.Göl manzaralı balkonda yemeğimizi yerken içeride şömine ateşinin karşısında bağlama eşliğinde türküler söyleniyor. Yemekten sonra biz de katılıyoruz türkülere.









Gezi boyunca geçirdiğimiz en harika akşam belki de buydu. Odamıza çekildiğimizde konuşulan tek konu Karagöl. Yarın buradan nasıl ayrılacağız bilmiyoruz. 




Motorsikletle Karadeniz Turu yedinci gün için tıklayınız 


0 yorum:

Yorum Gönder